Yaşam

Bin 50 derecede fırınlanan Çininin 75 saatlik yolculuğu

Eskişehir’de 14 yıldır el sanatlarıyla uğraşan Serpil Işık, bin 50 derecede fırınlanan çininin vitrine uzanan sürecinin 75 saat sürdüğünü söyledi. Çini sanatının, Osmanlı dönemine kadar uzanan köklü geçmişine rağmen günümüzde unutulmaya yüz tuttuğuna dikkat çeken Işık, bu sanatın ilkokul çağından itibaren eğitimle desteklenmesi gerektiğini vurguladı.

Abone Ol

Eskişehir, çini sanatının önemli üretim merkezlerinden biri olarak biliniyor. Seramik yüzeylere parlak ve renkli desenlerin işlendiği bu sanat, Tarihi Odunpazarı Evleri’nde hala yaşatılmaya devam ediyor. Çini sanatçısı Serpil Işık, her bir ürünün tamamen el işçiliğiyle oluşturulduğunu belirterek, bu sürecin detaylarını şöyle anlattı:

"Kil ve toz halde aldığımız malzemeleri kalıplara döküyoruz. Yarım saat içinde kalıptan çıkardığımız parçaları 3 gün boyunca kurutuyoruz. Ardından rötuşladıktan sonra bin 50 derecede 4,5 saat pişiriyoruz. Fırın işlemi sonrası ürüne 30 saat boyunca dokunmuyoruz. Bu yalnızca ilk aşama. Daha sonra zımparalayıp desenleme aşamasına geçiyoruz. Doğaçlama çalışıyorum, bu nedenle her ürün kendine özgü oluyor. Cam tozu dediğimiz sır aşamasında hangi renk kullanılırsa fırınlama sonrası ürün o renkte çıkar. Bir fırın dolusu ürünün tamamlanması yaklaşık 75 saat sürüyor."

"El Sanatları Eğitimle Yaşatılmalı"

Çini sanatının kültürel mirasın önemli bir parçası olduğunu söyleyen Işık, bu sanatın geleceğe taşınması için eğitimle desteklenmesi gerektiğini ifade etti.
"Çini ve seramik işçiliği öğretilip geliştirilebilen bir meslek dalıdır. Ancak günümüzde unutulmaya yüz tutmuş durumda. Bu nedenle el sanatlarının ilkokuldan itibaren bir ders olarak verilmesini tavsiye ediyorum. Çocuklarımızın küçük yaşlardan itibaren yeteneklerini keşfetmeleri ve bu alanlara yönlendirilmeleri çok önemli. Çini, ebru, cam ve lületaşı gibi geleneksel sanatların atölye etkinlikleriyle desteklenmesi, bu değerlerin nesilden nesile aktarılmasını sağlayabilir."

Çini Sanatı ve Eskişehir

Eskişehir, zengin kültürel mirasıyla çini sanatının yanı sıra lületaşı, cam ve ebru gibi el sanatlarıyla da öne çıkıyor. Serpil Işık, bu sanat dallarının eğitim sistemi içinde daha fazla yer alması gerektiğini belirterek, bu çabaların hem çocukların yaratıcılığını geliştireceğini hem de kültürel mirasın korunmasına katkı sağlayacağını söyledi.

El sanatlarının önemini vurgulayan Işık, bu sanatların korunması için toplumun her kesiminden destek beklediklerini dile getirdi.