Eskişehirspor Bölgesel Amatör Lig 6. Grup'ta, 10 haftada belki de en kritik karşılaşmasını dün oynadı. 1926 Polatlı deplasmanına konuk olan Eskişehirspor'umuz karşılaşmayı maalesef 3-1 kaybetti. Es Es uzun süre maçı 1-0 önde götürmesine karşın Polatlı'nın güçlü oyununa net bir cevap veremedi ve ikinci yarıda kalesinde gördüğü gollerle mağlup oldu.
Alınan sonuç elbette Eskişehirsporlu hiç kimseyi memnun etmedi. Bu zaten 3-1 kaybedilen bir maç sonrası çok doğal bir durum. Fakat aşırı kırılgan bir camia olma yolunda ilerlemek bize bu gerçekten olmayı hak etmediğimiz ligde bir artı sağlamaz.
Sahadaki oyunu ben de beğenmedim. Zaten sezon başından beri Eskişehirspor'un noksanlarını dile getirmeye çalıştım. Ancak bunun aksine grubun en kaliteli ve elit takımı olduğumuz vurgusunu da yapmayı ihmal etmedim ve bunu yineliyorum. Polatlı maçında kalitemize yakışmayan bir futbol oynadık. Bunun birçok nedeni var. Birincisi ise 1926 Polatlı da grupta ikinci olan ve BAL standartlarında oldukça iyi futbol oynayan bir ekip. Siz kaliteniz ile iyi oyunu birleştirermeyince Polatlı gibi bir takıma mağlup olmak işten bile değil. Bu mağlubiyeti öldük, bittik olarak yorumlamak bize bir şey kazandırmaz. Eksiklerimizi görüp kritik maçlarda çok daha etkin bir futbol oynamak için çalışmak gerek bu dersi almış olduk. Belki de lig sonunda ders almaktan çok daha iyi oldu bu mağlubiyet.
Eskişehirspor taraftarlarından tabiri cazise yangın edebiyatı yapanların endişelerini de anlıyorum. Çünkü yıllardır küme düşüyoruz ve artık birçok taraftar bir mağlubiyetten bile korkar hale geldi. Herkes kırılmaktan ve amatörde kalmaktan korkuyor. Ancak bu korkuyu yangın edebiyatıyla körüklersek kırılmak çok daha kolay oluyor. Oysa güçlü durmak ve takıma destek olmak çok daha pozitif bir hareket olacak. Bu elbette benim görüşüm ancak; birçok futbol hikayesinde de gördük ki psikolojik olarak ayakta kalan camialar sonunda ipi göğüslemeyi başardı. Bir mağlubiyet ile öldük, bittik diyenler ve rakipten çok kendi kendini bitiren caimalar maalesef istedikleri hedefe ulaşamadı.
Bu nedenle diyorum ki "Arkadaşlar biraz sakin!" Eskişehirspor halen lider ve hafta sonu alınacak 3 puan çok önemli. Üstelik Geredespor da çok diri ve etkili bir takım. Ne yapalım şimdi 3-4 günde her şeye çizgi çekip sil baştan mı başlayalım sezona? Yoksa elimizde olana sahip çıkp devreyi lider geçmeye mi bakalım?
Eleştiri de olacak tabii ki. Ancak birbirimizi kırmadan olsun. Zaten uzun süredir pamuk ipliği ile hayata tutunuyoruz. Bu kırılım bizi çok istenmeyen noktalara götürebilir. Sakin kalmak, hedefe yürüyen ekibe destek olmak gerek. Bir maç kaybetmek her şeyin sonu değil. Eminim İbrahim Hoca da artık oyun olarak çok daha sıkı tedbirler alacak ve eldeki kaliteli kadroyu Gerede maçına hazırlayacaktır. Hafta sonu kazanalım toparlanırız. Unutmayalım hala lideriz!
Bir olmayı, yekpare olmayı başaramazsak ve bu ligden çıkamazsak ortada üzülüp, sevineceğimiz bir Eskişehirspor bile kalmama ihtimali var. Herkesi, tarftardan yönetime tüm unsurları çok daha sağduyulu olmaya ve bir olmaya davet ediyorum. Başka Eskişehirspor yok!
Herkese saygılar, sevgiler...