Eskişehirspor'u yakından takip edenlerin bileceği üzere Es Es'te bir süredir önemli gelişmeler yaşanıyor. Bu gelişmeler sportif atılımlardan tutun finansal desteğe kadar uzun bir yelpaze içerisine dağılıyor. Hal böyle olunca konu başlıkları da epey fazla. Eskişehirspor'da sezon başlayana kadar her anlamda birçok önemli gelişmenin daha yaşanması kuvvetle muhtemel. Bu sebeple, konular tamamen birkmeden son haftalarda yaşanan gelişmelere elimden geldiğince yorum getirmeye çalışacağım.
Eskişehirspor TFF 3. Lig'den maaelesef Bölgesel Amatör Lig'e düştükten sonra ilk merak edilen yönetimin ve mevcut kadronun yola devam edip etmeyeceğiydi. İkinci konu ise finansal desteğe maalesef her türlü muhtaç olan Es Es'in tabiri caizse hayatta kalması için gereken parayı nereden bulacağıydı. Bu konular bugüne geldiğimizde neredeyse tamamen netlik kazandı. Erkan Koca önderliğindeki yönetim devam kararı aldı. İlk etapta yönetimin düşüncesi mevcut kadroyu korumak olsa da eldeki imkanlar bugün karşımıza farklı bir tablo çıkardı. Futbolcular ve teknik ekip konusuna ileriki kısımlarda özel olarak değineceğim. Öncelikle mali meseleleri küçük bir özet geçmek istiyorum.
Eskişehirspor yönetimi yola devam dedikten sonra destek anlamında şehirden hiçbir katkı gelmediğini üzerine basa basa dile getirdi. Eskişehirspor Başkanı Erkan Koca umutlarının eski bakan, yeni AKP Eskişehir Milletvekili olan Fatih Dönmez aracılığı ile gelecek sponsorluklar ve yönetimin kendi çabalarına bağlı oldunu ifade etti. Çünkü genel seçim dönemi sonrasında Eskişehirpor'a destek konusunda somut adım atmaya niyetli başka bir siyasi ortada görünmüyordu. Zaten sanayicilerden ve şehrin ileri gelenlerinden umut kesilmişti. Genel seçimler öncesinde Eskişehirspor için büyük vaatlerde bulunan Eskişehirspor eski başkanlarından ve bugün İYİ Parti Eskişehir Milletvekili olan Nebi Hatipoğlu da o süreçte sessiz kalmıştı. Daha sonra Eskişehirspor Genel Kurulu'nda Nebi Bey yine destek konusunda çok önemli açıklamalara imza attı. Erkan Koca ise Nebi Hatipoğlu'ndan somut adım gelmediği için bu konuda açıkçası biraz tepkiliydi. Fakat Eskişehirspor konusunda ender gördüğümüz, bizleri mutlu eden bir gelişme oldu ve Nebi Hatipoğlu Eskişehirspor'a finansal destek sağlayacak somut bir adım attı. Ender gördüğümüz gelişme elbette Nebi Bey'in yardımı değildi. Sayın Hatipoğlu'nun geçmişte kulübe önemli hizmetleri olduğunu herkes biliyor. Ender gelişme, Eskişehirspor için farklı görüşlerin aynı masada toplanması ve mücadeleye el atmasıydı. Bu konuda katkı sağlayan herkese kendi adıma, tek tek büyük teşekkür ediyorum. Nebi Hatipoğlu'na somut destek adımı atmama konusunda yoğun eleştirilerde bulunan biri olarak da kendisinin Eskişehirspor'a önemli ölçüde katkı sağlayan bir işe imza atmış olmasını buradan açık yüreklilikle kutluyorum. Desteklerinin de devamlı olmasını diliyorum. Ayrıca henüz somut adım atmayan ve destek vereceğim diyip vermeyen şehrin diğer siyasilerine, önde gelenlerine de bu adımın bir mesaj olmasını temenni ediyorum.
Nebi Hatipoğlu'nun kendi firması Europen üzerinden verdiği 1.800.000 TL sponsorluk desteği Eskişehirspor'un elbette tüm yaralarını sarmasa da çok özel bir gelişme oldu. Bu bedelin tamamı gelecek sezonda Eskişehirspor kadrosunun önemli isimleri olması beklenen Ercan Kuruçay ve Turgut Kirveli transferine harcandı. İki futbolcunun tüm ödemeleri peşinen yapıldı. Böylece Nebi Bey'in de dediği gibi destek paraları somut bir yere harcanmış oldu. Ayrıca Sayın Hatipoğlu'nun uzun yıllar sonra ana sponsorluktan ayrılan ETİ ile Eskişehirspor yönetimini bir araya getirecek adımlar attığını açıklaması da çok mühim. Bu konunun kamuyounda çok az gündeme gelmesi açıkça beni şaşırttı. Bir diğer sponsorluk gelişmesi de Erkan Koca'nın genel kurulda dile getirip isim zikretmediği kıymetli maden şirketi ile ilgili yaşandı. İki futbolcunun imza töreninde benim bizzat sorduğum sponsorluk sorusu NZP Gold'un bu şirket olup olmadığı üzerineydi. Sayın başkan sağ olsun samimiyetle, görüşmelerin sürdüğü şirketin NZP Gold olduğunu söyledi. Aynı zamanda görüşmelerin son aşamaya geldiğini de dile getirdi. Bu gelişme Eskişehirspor'a ek bir para girişini müjdeliyor ve gayet olumlu görünüyor. ETİ'nin yuvaya geri dönüşü ve NZP Gold'un Es Es'e yeni sponsor olması büyük bir artı diye düşünüyorum.
Gelelim genellikle herkesin daha çok ilgi gösterdiği sportif tarafa. Eskişehirspor'da takıma katıtlanlar, ayırlanlar, ayrılma ihtimali olanlar ve teknik kadro seçimi... Biraz da bu konu başlıkları üzerinden sportif adımları yorumlamaya çalışayım.
Öncelikle resmi olarak kulübe katılan futbolcular ile başlayalım. 28 yaşında ve tecrübeli isimlerden olan kaleci İhsan Turgut Kirveli'nin geçmiş performansına baktığımızda harikulade bir tablo bizi karşılamıyor. Fakat Turgut'un 2. Lig ve 3. Lig tecrübeleri var. Son takımında da önemli bir efor ortaya koymuş görünüyor. Futbol tabiri ile konuşursak geçerli bir transfer. Kayacan takımda kalsa ikili arasındaki rekabet Es Es'e çok faydalı olur. Kayacan'ın gönlü Es Es'te olsa da BAL'da oynamaya sıcak bakmıyor. Umarım yuvada kalır. Bir diğer flaş isim ise Ercan Kuruçay. BAL'ın gol makinesi Ercan son olarak, şampiyonluk yaşayan Karabük İY formasını terletti. Gol kralı olan Ercan muazzam transfer. 34 yaşında olması hiç sorun değil, kendisi bu ligde önemli iş yapacaktır. "El Matador" ve "Kafa Kesen" gibi lakapları olan golcü santraforun sosyal medya hesabından gördüğüm kadarıyla takıma ve taraftara ısındığını da söyleyebilirim. Fatih Çakır bu şehrin bir diğer önemli kulübü Anadolu Üniversitesi'nden geldi. O da yetenekli ve tecrübeli bir orta saha. Hücum aksiyonları yüksek bir takımda büyük skor katkısı sağlayabilir. Bunu bizlere Anadolu Üniversitesi formasıyla ispatladı. Erdin Üzer ve Hakan Aydemir bu şehirden yetişen Eskişehir'in evlatları. Eskişehirspor'a yeniden dönmeleri kadroya derinlik katar. İki ismi fırsat transferi olarak değerlendirmek lazım. Erdin ve Hakan ayrıca yetenekli isimler, kendilerini formaya adarlarsa iyi işler yapabilirler. Sergen Şakirler ise kimse kusura bakmasın bence şu ana kadar yaptığımız en iyi transfer. İnegöl Kafkas ile sezonu şampiyon bitiren Sergen kanatlarda çok etkili ve golcü bir futbolcu. 1995 doğumlu futbolcu bu seviyeleri baz alırsak inanılmaz yetenekli de diyebilirim. Eskişehirspor'a muazzam bir katkı sağlamasını bekliyorum.
Gidenler tarafında ise liste çok kabarık. Bu isimleri tek tek değerlendirmek oldukça uzun sürer. Geçtiğimiz sezon kiralık gelen ve ara transferde kadroya katılan isimleri bir kenara bırakırsak Eskişehirspor'un evlatlarından da gelecek sezona devam etmeyecek çok isim olduğunu görüyoruz. Bu arada alacaklarını silen ya da kulübe gitmek istediklerini açıklıkla ifade edip, kolaylık sağlayan tüm futbolcu kardeşlerimize de bir teşekkür borcumuz var. Son olarak Tolga Yakut ve Eray Ertorun böyle ayrıldı. Yine, Berkay Tanır da alacaklarını silerek Es Es'ten ayrılıyor. Bu isimlerin kalması BAL'da çok iyi olurdu lakin amatörde devam etmek istemiyorlar. El mecbur saygı göstermek gerek. Takımdan gelen son havadislere göre Bartu Göçmen, Hasan Ulaş Uygur, Yunus Emre Alagöz ve Kayacan Erdoğan da BAL'da oynamak istemiyor. Erkan Koca'nın Eskişehirspor'da kalmak istemeyene kapı açık değdiği isimler tam olarak kim bilmiyorum ama birçok oyuncunun takımdan ayrılması kesin görünüyor. Bu bağlamda Eskişehirspor'da çok sayıda yeni transfer görmemize kesin gözüyle bakıyorum. Bizim çocuklar arasından ise kalması çok faydalı olacak isimler vardı. Ama ne yapalım canları sağ olsun!
Eskişehirspor'da uzun süren teknik direktör arayışı sonrasında ve birçok adayın ismi zikredildikten sonra başarılı teknik adam İbrahim Baş ile anlaşma sağlandı. Hocanın bu ligler ve 3. Lig'deki başarıları ortada. Benim buna hiç itirazım yok. İbrahim Hoca kendisini düzgün ifade eden, vizyonlu ve şampiyonluklara imza atmış bir isim. Bunların hepsi tamam. Ben hocanın ismi açıklandığında Twitter'dan yaptığım "İbrahim Baş ismi beni tatmin etmedi." şeklindeki ifademden dolayı eleştiri oklarının hedefi oldum. Konuyu buraya getireceğim. Sosyal medyadan nedenini soran taraftarlar oldu. Orada açıklama yapmak ateşi körüklemek olur ve yanlış anlaşılmalara neden olur. O yüzden buradan sebibini açıklıyorum. Hocanın elde ettiği şampiyonluklar üzerinden bir değerlendirme yaparsak İbrahim Baş'ın bizi direkt ligden çıkarması için önümüzde hiçbir engel olmaması gerek(elbette güçlü kadro ile). Umarım da böyle olur. Benim açıklamamı yanlış yönelere çekmek için büyük gayret gösterenler var, bunu da görüyorum. Ben gazeteciden çok Eskişehirspor'a aşık bir taraftarım asla bu takımın kötülüğünü istemem. Ama, eğer bu işi de yapmaya çalışıyorsam kendi görüşlerimi de gizlemeyeceğim. Kopyala yapıştır iş yapmak bana göre değil. Bu sebeple de görüşlerimi açıklıkla dile getirmeyi sürdüreceğim. Neyse, İbrahim Hoca'nın bence eksi tarafı Eskişehirspor camiasının zorlu dinamiklerini kaldırma konusundaki tecrübe eksikliği olacak. Buradaki gibi bir baskıyı hissedeceği bir takımda çalışmamış hoca. Ayrıca ekonomik şartların bozuk olduğu, BAL'da oynayan ve buraları hazmedemeyen Es Es'te çalışmak cidden önemli tecrübe istiyor. İbrahim Hoca bu anlamda beni yanıltırsa elbet başarılı olacaktır. Ben artık takımın başında olduğu için hocayı sonuna kadar destekleyeceğim ve hem onun hem de takımın başarılı olması için dua edeceğim. İsmi ilk açıklandığında, benim beklediğim hocalardan biri olmaması ve beni tatmin etmemesini rafa kaldırıyorum. Beni takip edenler Özcan Kızıltan konusunda da hocayı hiç istememe rağmen kısa sürede gitmesine de karşı çıktığımı hatırlarlar. Eskişehirspor armasını taşıyan herkesin bizim kalbimizde yeri büyüktür. Benim eleştiri yapmamdaki sebep, tamamen bu şehri tanıyan ya da büyük camia kültüründen gelen birini o koltuğa beklememdi. Aslında durum bu kadar basit. İbrahim Hoca bizi şampiyon yaparsa da elinden öperim, hiç gocunmam. Hoca'nın yapacağı yeni transferleri de sezon başlangıcını da dört gözle bekliyorum.
Sözün özü, umut ediyorum ki yolun sonu şampiyonluk olur. Eskişehirspor düştüğü bu durumdan bir an önce kurtulur ve bizim yüzümüzü güldürür. BAL'dan çıkmak bu bedbaht durumdan kurtulmanın ilk adımı olacak. Her zaman dediğim gibi yaşasın büyük Eskişehirspor! Saygılarımla...