Her yerde bir drama kraliçesi ya da kralıyla karşılaşmak mümkün. Hayatın her köşesinde, her olayda abartılacak bir şey bulmakta üstüne olmayan insanlar var. Ne yaşanırsa yaşansın, işin ucunu hemen felakete çeken, bir cümleyi bin parçaya bölen, en küçük sorunu Everest Dağı’na çeviren bu insanlar, hayatı çekilmez hale getiriyor. İki dakika oturuyorsun enerjin çöp oluyor, mız mız cevaplar, sürekli kendisini aşırı iyi niyetli ilan edip dünyanın derdi kendisiymiş gibi davranan acayip divalar…
Diyelim ki havadan sudan bir muhabbet açıldı. “Bugün biraz yağmur yağdı” dersiniz. O hemen atlar: “Yağmur değil o, resmen sel oldu, dünya batıyor!” Bir tatminsizlik hali, bir memnuniyetsizlik… Sürekli bir felaket havası yaratma çabası. Bunların yanındayken insan kendini bir distopya filmindeymiş gibi hissediyor.
Tabii bu abartı yeteneği tek başına gelmez. Yanında sürekli menfi düşünceler, sorun üretme alışkanlığı da cabası. Olayların olumlu yanını görebilmek, hele de çözüm üretmek mi? Onlar için bu imkânsız. İşini gücünü bırakmışlar, sorun yaratmayı hobi haline getirmişler. Mesela bir toplantıda herkes yapıcı bir öneri sunarken, bu arkadaş gelir, “Bu proje çöker, daha önce denedik olmadı” der. Peki çözüm önerisi? Tabii ki yok. Eleştirmek, sorun yaratmak ne de olsa daha kolay.
Sizi bilmem ama bu tür insanlar bana her seferinde enerji kaybettiriyor. Hayatın zaten yeterince zorluğu varken, bir de her şeyden felaket çıkaran bu insanlarla uğraşmak zorunda kalmak insanı yıpratıyor. Halbuki hayat o kadar da kötü değil. Olumsuzlukları büyütmek yerine, bazen biraz sakinleşip olaylara objektif bakmayı denemek gerek. Hepimiz biliyoruz ki hayatın inişleri çıkışları var. Ancak bu tür insanlar, o inişlere takılıp kalıyor ve sizi de beraberlerinde aşağı çekiyorlar.
Çözüm ne? Bu insanlara kulak asmamak! Her zaman drama yaratacak birileri olacak, ama biz kendi huzurumuzu korumak için bu abartı ve negatiflik sarmalından çıkmalıyız. Ne demiş atalarımız, “Her şey kararında güzel”. Sorunları büyütüp dağ yapmadan, makul ölçüde çözüm arayarak, biraz da pozitif düşünerek hayatı daha yaşanabilir kılmak elimizde.
Çok mu üzerinize geldiler basın engeli ve çıkartın hayatınızdan, en üzgünüm ama “Diva yordun be güzelim!”
Bu da her zaman dediğim gibi bizim de bir sonraki hayatımızın provası değil, o yüzden aşırı duygulara yalnızca pozitifken yer verelim, yeterince negatife günlük hayatta maruz kalıyoruz zaten.