1963 yılında terzilik mesleğine çırak olarak başlayan ve ilerlemiş yaşına rağmen işine büyük bir sevgiyle devam eden Mustafa Özbek, eski usul dikiş teknikleriyle çalıştığını ifade etti. Özbek, mesleğine olan bağlılığını şu sözlerle dile getirdi:
“14-15 yaşlarındaydım, çocukluğumdan beri bu mesleği çok seviyorum. Ellerim tuttukça mesleğimi yapmaya devam edeceğim. Sipariş üzerine çalışıyorum ve hazır giyim yerine kişiye özel dikim yapmayı tercih eden geniş bir müşteri kitlem var. Ankara’dan birçok bürokrattan yıllardır özel sipariş alıyorum. Gençler de bazen farklılık arayışıyla geliyor. Ancak genel olarak orta yaş grubu müşterilerim daha fazla.”
"Çocuk Esirgeme Kurumu Destek Olursa Çırak Yetiştirebilirim"
Meslekte çırak bulmanın giderek zorlaştığını belirten Özbek, özellikle yetiştirme yurdundaki çocuklara terzilik mesleğini öğretmek istediğini vurguladı. Bu konuda yıllardır bir proje geliştirme hayali kurduğunu belirten Özbek, şu ifadeleri kullandı:
“Gençler artık çıraklığa yönelmiyor. Moda tasarım okuduğunu söyleyen pek çok genç bile dikiş bilmiyor. Terziler Derneği’ne üye olduğum dönemlerde, yurtta kalan çocukları yanımıza alıp yetiştirme fikrim vardı. Hiç olmazsa makineci ya da terzi olmalarını istiyorum. Dikiş dikmeyi, işin mutfağını görerek öğrenmelerini arzu ediyorum. Bu proje geçmişte rağbet görmedi, ancak hâlâ en büyük hayalim bu. Çocuk Esirgeme Kurumu Müdürlüğü bana destek olursa, çırak yetiştirmek için çalışmaya hazırım.”
Yıllardır bu projeyi gerçekleştirmek için çabalayan Mustafa Özbek, yetkili mercilerden destek bekliyor. Özbek’in bu çağrısı, hem terzilik mesleğinin geleceği hem de gençlere meslek kazandırılması açısından büyük önem taşıyor.