Osmanlı zamanlarından günümüze kadar uzanan hat sanatı, en az 7 senelik olduğu belirtilen zor eğitim süreciyle dikkat çekiyor. Cami döşemeleri ve Kur'an-ı Kerim yazımı gibi pek çok alanda kullanıldığı bilinen Hüsnü Hat teknikleri, son dönemlerde hedeflendiği düzeyde gelecek nesillere aktarılamıyor. Gençlerin çok sabırsız olduğunu söyleyen hattatlar, merak duyup eğitime başlayan çoğu gencin yaklaşık 3-5 ay içerisinde öğrenmeyi bıraktıklarını ifade etti. Hüsnü Hat ile ruhani hendesenin (geometri) kağıda yansıtıldığına vurgu yapan sanatçılar, öğrenme sürecinin ömür boyunca hiç durmadığına vurgu yaptı. Bilgilerini gelecek nesillere aktarmak istediğini belirten ustalar, hat sanatının büyük bir sabır gerektirdiğine dikkat çekti.
“Gençlerde sabır yok, merak edip başlayanların çoğu öğrenme sürecinin sonunu getiremiyor”
Uzun yıllardır Hüsnü Hat ile uğraşan Kadri Kurutan, gençlerin sabırsız olduğunu ve çoğunun eğitim sürecinin sonunu getiremediğini söyledi. Hat sanatında öğrenme sürecinin ömür boyunca devam ettiğini ifade eden Kurutan, “Hat sanatı manevi yönü çok yüksek olan bir yazı sanatıdır. Dinlendirici özelliği vardır, insana huzur verir. Ruhani hendese kağıda yansır. İçin ne kadar güzel olursa yazı o kadar güzel olur, ruh halin bozuksa aynı mantıkla yazı da bozuk çıkar. Bu sanatı öğrenmek için iyi bir öğrenci bile en az 7 ile 10 sene arasında ciddi bir şekilde eğitim görmeli. Dersten derse değil, her gün elinize kalem alıp yazı yazmanız lazım. Ömür boyunca hocayla birliktesiniz, yaptıklarınızı onun değerlendirmesi gerekiyor. Hüsnü Hat çok sabır isteyen bir sanattır. Öğrenme durumu da asla bitmiyor. Sürekli yeni bir karakter, yeni bir istif yapıyorsun. Düzenlemeler yaptığın için harf bitmiyor. Gençlerde ise maalesef pek sabır yok, az da olsa genç öğrencilerimiz var ancak büyük bir bölümü eğitimin sürecinin sonunu getiremiyor. Gençler hat sanatına yeterince ilgi göstermiyorlar, gösterenler de başlarda ‘ben yaparım' diyorlar ancak ondan sonra ne kadar zor olduğunu görünce 3-5 aya kalmadan bırakıyorlar. Onların bu kadar sabırsız ve ilgisiz olması bizleri üzüyor. Biz sanatımızı gençlere emanet etmek istiyoruz, Allah ömür verirse onlar da diğer nesillere aktarsın. Sanatla ilgilenen 70 yaşındaki öğrenciler de var ancak en az 7 sene eğitim süreci var. Bu adam daha ne kadar yaşayacak, ne kadar eser çıkartacak? Ama 20 yaşındaki bir öğrencinin önünde uzun bir yol var, beyni daha açık olduğu için çabuk kavrar ve daha fazla üretim yapabilir” şeklinde konuştu.