Kazım Kurt, yurt sevgisinin ve dayanışmanın üst düzeye çıktığı Çanakkale Deniz Zaferi'yle, özgürlük ve bağımsızlığın, bölünmez bütünlüğün korunması için kararlılıkla mücadele edileceği ve birlik içinde yurdun her karış toprağının savunulacağının bir kez daha kanıtlandığına dikkat çekti.
Çanakkale'de vatanını, özgürlük ve bağımsızlığını savunan Türk ulusu, tüm olumsuzluklar ve imkansızlıklar içerisinde büyük bir direniş gösterdiğini belirten Başkan Kurt, “Donanım ve imkan bakımından kendisinden kat kat güçlü olan ülkelere karşı önemli bir zafer kazanmıştır. Bu büyük zaferin temelinde Türk ulusunun birlik ve beraberliği, özgürlük ve bağımsızlığa olan inancı yatmaktadır. Çanakkale'de şehitlerimiz ve onların yanında yatan, yaşamlarının baharında toprağa gömülen yüz binlerce insan, savaşların kötü sonuçlarını, barış ve dostluğun dünya için ne kadar gerekli olduğunu tüm insanlığa haykırmaktadır” dedi.
Başkan Kurt mesajında, “Çanakkale, korkuya teslim olmayan, hiç kimse karşısında eğilmeyen bu büyük milletin asil ruhunun en güzel göstergesidir. İnsanlık artık geçmişten gerekli dersleri çıkararak, her türlü nedenden kaynaklanan çatışmaları sonlandırmalı, tüm dünya insanlarının huzur ve sevgi içerisinde bir arada yaşayacakları barış dolu bir dünyanın temelleri atılmalıdır. Bu topraklarda kefensiz yatanlar, dedelerimizdir. Çocuklarına, torunlarına daha güzel bir Türkiye bırakmak için bir ideal uğruna hep beraber ölüme gittiler. Biz, onların mirasçıları olarak daha güzel bir Türkiye'yi çağdaş uygarlığın ötesine taşımak zorundayız. Önümüzde ülkemiz için hayati bir öneme sahip bir seçim var. Bu seçimde biz sadece Türkiye Cumhuriyeti'nin 13'üncü Cumhurbaşkanını ve bizleri mecliste temsil edecek milletvekillerini seçmeyeceğiz. Bu kez, demokrasi, insan hakları, adalet, bağımsız bir Türkiye için sandığa gideceğiz. Çanakkale'de vatanımızı, özgürlüğümüzü ve bağımsızlığımızı nasıl savunduysak, bugün de tüm olumsuzluklar ve imkansızlıklara rağmen 109 yıl önce gösterdiğimiz büyük bir direnişi sergileme günüdür. Bize bırakılan miras, bize verilen görev budur ve bu görevi yerine getirmek her birimizin onur borcudur.
Bu büyük zaferin yıl dönümünde, büyük önder Atatürk ve silah arkadaşlarını, canlarını ortaya koyarak ‘Çanakkale Geçilmez' dedirten kahraman şehit ve gazilerimizi, saygı ve şükranla anıyorum” ifadelerine yer verdi.