Pandemi, deprem, yüksek konut fiyatları ve kiralar, şehir yaşamından kaçma isteği gibi etkenler kişiler barınma için imar planı olmayan tarım arazilerine yöneliyor.
İmarı olmayan bu yerlere de yasalardaki boşluklar nedeniyle konteyner, çadır veya tiny haus denilen tekerlekli küçük ev gibi yapılar konuluyor.
Bu yapılar sökülebilir veya taşınabilir olduğundan para cezası uygulanamıyor ve yıkım kararı alınamıyor.
Su temini için, taşıma veya sondaj ile yeraltı suları, elektrik için güneş panelleri veya tarımsal elektrik kullanılıyor.
Geçmiş zamanlarda tarım arazilerine inşa edilmiş yapılar imar barışı adı altında yapılan yasal düzenleme ile para cezalarından ve yıkılmaktan kurtuldu.
Ya kanalizasyon?
Alt yapı olmadığından buralarda foseptik kullanılacak. Yasalarımıza göre, foseptik kuyularında toplanan atıklar bir vidanjör ile alınıp atık su tesislerine götürülmesi gerekir. Ancak genelde bu yapılmıyor ve foseptik kuyusu içinde bulunan atık sular tamamen toprağa veya borular ile en yakın akarsulara veriliyor.
Yanlış olan bu uygulama ile yeraltı suları ve akarsular kirleniyor. Sondaj yöntemiyle suyu yer altından temin edenler de ne yazık ki kendi kirlettiği bu suyu kullanıyor. Bu olumsuzluktan sondaj suyu kullanan komşunuz da etkilenmektedir.
2020 yılında şöyle bir haber okumuştum.
Özetle; "Düden Şelalesi'nde, su seviyesini yükseltmek için yapılan sondaj çalışmaları şelale civarında kötü kokulara neden oldu. Belediye ekipleri şikâyet üzerine sondajdan akan suyu kesti."
Bu kokunun kaynağı çevrede bulunan yapıların foseptik giderlerini toprağa vermesinden kaynaklanmaktadır.
Gıda krizi bu işin neresinde?
Tarım arazilerinin korunmasına yönelik yasalar düzenlemeler mevcut ancak yasal boşluklar nedeniyle bazı tarım arazileri amacı dışında kullanılabiliyor.
İzole bir hayat yaşamak için tarım arazisi satın alanların çoğunun bu araziler üzerinde ticari üretim yaptığını düşünmüyorum. Çiftçilik zordur ve fiziksel güç gerektirir.
Binlerce kişinin tarım arazilerini bu şekilde kullandığını düşünürsek gelecekte foseptik kokan ve kirlenen yeraltı suları, gıda krizleri gibi sorunlarla karşılaşacağımızı düşünüyorum.