Türkiye'nin önemli yerleşim yerlerinden biri olan Yalova, Samanlı Dağları'nın kuzeye bakan yamaçlarına kurulmuş ve doğal güzelliklerinin yanı sıra plajları ve ünlü kaplıcalarıyla dikkat çekmektedir. Yöredeki yerleşimlerin kökleri çok eski tarihlere dek uzanmaktadır. Bugünkü il merkezi, önceden yalnızca bir bataklığı barındırırken, zaman içinde yerleşim alanı haline geldi. İl merkezinin güneyinde Doğu-Batı istikametinde uzanan Samanlı Dağları'nın Antik Çağ'daki adının Arganthonios olduğunu belirtmekte fayda vardır. Bu alanın adı, Anadolu'nun İ.Ö.2000'li yıllara, Hattı-Hitit dönemine dek uzanan tarihini simgeler.
Kent merkezi yakınındaki kaplıcalar da tarihte Pythia Therma olarak anılırdı. Bu kaplıcalar, zaman içinde büyüyüp tanınan kent için önemli bir kaynak oldu. Tarihin derinliklerinden bu yana yararlanılan bu sıcak maden suyu kaynakları, modern tesislerin kurulumuna ve geliştirilmesine olanak sağladı.
Yalova bölgesi, tarih boyunca Bitinya, Roma ve Bizans İmparatorlukları'nın topraklarına ev sahipliği yaptı. Antik dönemde bölgenin tam adı bilinmese de, yöreye Pylopythia ve Xenodochion denildiği bilinmektedir. Ayrıca, bugünkü Hersek ve Çiftlikköy arasındaki alanı, Roma ve Bizans İmparatorları'nın yazlık kenti olarak tanımak da mümkün.
Söz konusu bölge, Halizones Toprakları veya Yalıkovası olarak biliniyordu. Bu yöre, Haçlı Seferleri sırasında önemli tahribatlara maruz kaldı. Ancak Selçuklular, 1096 yılında bu bölgede bulunan KİBOTOS'ta, Haçlı öncülerini geri püskürtmeyi başardılar.
1301 yılında Osmanlılar, Hersek-Yalakdere Vadisi-İznik yolunda yer alan Koyunhisar (Çobankale)'da Bizanslıları yendi ve deniz kıyısına kadar akınlarını sürdürdü. Türk tarihinde önemli bir dönüm noktasını belirleyen 27 Temmuz 1302 tarihinde önder Osman Gazi yönetimindeki Türkler, Bafeus Muharebesi'nde Bizansları büyük bir mağlubiyete uğrattı.
Bu dönüm noktası olayı bazı tarihçiler, Osmanlı Devleti'nin kesin kuruluş tarihi olarak kabul etmektedirler. Ancak 1301'deki Koyunhisar Muharebesi ve 1302'deki Bafeus Muharebesi'nde, Osmanlıların Bizanslıları yenmelerine rağmen, Çobankale (Koyunhisar) ve deniz kıyısındaki Yalakonya Kalesi'ni ele geçirmeyi başaramadıklarını belirtmekte fayda vardır.
Yalova ve yöresi, nihayet 1337 yılında Yalakonya Kalesi ve Çobankale'nin düşmesinin ardından, Emir Ali tarafından Osmanlı topraklarına dahil edildi. 15. ve 16. yüzyıl tarihçileri, bu bölge için Yalakova ve Yalakabad isimlerini kullanıyorlardı.
Yalova'nın eski adı
Bunlar da ilginizi çekebilir