Eskişehir’de ikamet eden ve sanat yolculuğunu emeklilikle birlikte hızlandıran Abdülhamit Özçelikel, Hüsn-i Hat sanatına olan ilgisini atölyeye taşıyarak bu geleneksel sanatı yaşatmayı sürdürüyor. Kurşunlu Camii’nde ney üfleyerek sanatla iç içe olmaya başlayan Özçelikel, burada tanıştığı Halil Karaca hocasıyla Hüsn-i Hat sanatına yöneldi. On yılı aşkın süredir bu alanda üretim yapan Özçelikel, atölyesini açarak bu özel sanatı daha geniş kitlelere ulaştırma amacında.
"Sanat zamanı unutturuyor"
Sanatın ruhsal dinginlik sağladığını vurgulayan Özçelikel, “Herkes hayatında anlamlı bir uğraş edinmeli. Hüsn-i Hatla meşgul olmak bana hem bedenen hem ruhen iyi geldi. Zamanın nasıl geçtiğini bile anlamıyorsun. Ayet, hadis veya kelam-ı kibar istifiyle saatler geçiyor,” sözleriyle bu sanata duyduğu bağlılığı ifade ediyor.
Hat sanatının gizemli malzemeleri
Hat sanatında kullanılan malzemelerin özel seçildiğini dile getiren Özçelikel, “Kalem bambu kamıştan yapılır, mürekkep is mürekkebidir ve yüzyıllarca bozulmaz. Özbek kâğıdı dut ağacının kabuğundan elde edilir, 2 bin yıl dayanabilir. Asitsiz kâğıt tercih ediyoruz ki zamanla çürümesin,” dedi. Ayrıca kâğıtların mühürlenmesi, ahar işlemi gibi detayların bu sanatın incelikleri arasında yer aldığını belirtti.
Kadınların ilgisi dikkat çekiyor
Osmangazi ve Anadolu üniversitelerinde ders veren Özçelikel, gençlerin ve özellikle kadınların Hüsn-i Hat sanatına olan ilgisinin her geçen yıl arttığını dile getiriyor. “Beklentimizin üzerinde bir ilgi var. Her geçen yıl bu sanat daha fazla ilgi görüyor ve yayılıyor,” şeklinde konuştu.
"İstif aşamasını geçen az kişi var"
Sanatta en kritik aşamalardan biri olan istif süreci hakkında da bilgi veren Özçelikel, “Hat eğitiminde en önemli eşik istif sürecidir. 100 öğrenciden sadece 5’i bu aşamayı geçebiliyor. Bu nedenle öğrencilere sabırlı ve keşfetmeye açık olmalarını tavsiye ediyorum,” dedi.