Ameliyatı gerçekleştiren Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Ovalı, hastanın sağlık durumuyla ilgili şu bilgileri paylaştı:
“Hastamız Özgül Coral, koroner anjiografi sonucunda üç damarında ciddi darlık olduğu tespit edilmişti. Yaşından ve göğüs kemiğinin kesileceği endişesinden dolayı klasik ameliyatı tercih etmemiş. Kapalı kalp ameliyatını araştırdıktan sonra kliniğimize başvurdu. Minimal İnvaziv Kalp Ameliyatı yöntemiyle hastaya üç damar bypass işlemi uygulandı. Ameliyattan 5 gün sonra taburcu edilen hasta, kontrolüne geldiğinde kendini çok iyi hissettiğini ve rahat hareket edebildiğini belirtti.”
Kapalı Yöntem Hastalar Tarafından Giderek Daha Fazla Tercih Ediliyor
Kapalı kalp ameliyatlarının avantajlarını anlatan Prof. Dr. Ovalı, yöntemin hem hasta hem de cerrahi süreç açısından büyük kolaylıklar sağladığını belirtti:
“Bu yöntemi ilk kez 2020 yılının sonunda uygulamaya başladım. Bugüne kadar 300 hastamızı bu yöntemle ameliyat ettik. Göğüs kemiği kesilmediği için hastalar çok daha hızlı iyileşiyor, ağrıları daha az oluyor ve günlük yaşantılarına kısa sürede dönebiliyorlar. Küçük kesiler genellikle göğsün ya da koltuk altının altında kaldığından ameliyat izi dışarıdan belli olmuyor. Özellikle genç hastalarda bu durum, sosyal ve psikolojik olarak büyük avantaj sağlıyor. Minimal İnvaziv Kalp Ameliyatı, mitral, aort ve triküspit kapak ameliyatlarından kalp tümörlerine kadar pek çok işlemde uygulanabilir hale geldi. Bu yöntem, gün geçtikçe hastalar tarafından daha fazla tercih ediliyor.”
Minimal İnvaziv Yöntemin Avantajları
Kapalı kalp ameliyatlarında göğüs kemiği kesilmediği için:
- Daha az ağrı yaşanıyor.
- Hareket kısıtlılığı olmadan, ameliyat sonrası hızlı iyileşme sağlanıyor.
- Kısa sürede iş ve sosyal yaşama dönülüyor.
- Daha küçük ameliyat izleriyle estetik avantaj sunuluyor.
ESOGÜ Tıp Fakültesi Hastanesi, kapalı kalp ameliyatlarındaki başarısıyla Türkiye’nin öncü merkezlerinden biri olmaya devam ediyor.