Yiğit, arılara ve arı yetiştiriciliğine farkındalığın artmasını istediklerini belirtti. Aracılığın yaygınlaşması için Odunpazarı Halk Eğitim Merkezi’yle sürekli irtibat halinde olduklarını anlatan Bünyamin Yiğit, “Kurslar düzenliyoruz çünkü bu zor bir iş. Bilgiye, beceriye ve tecrübeye dayanan bir iş. Pandemiyle birlikte insanların hobi bahçesi satın alması arıcılığa olan ilgiyi biraz arttırdı. İnsanlar bahçelerine iki kovan arı koyduğu zaman da komşuları rahatsız olabiliyor. Herkes birbirini şikâyet ediyor. Aslında arıya sahip çıkılması gerekiyor. Arı çok önemli bir hayvandır, arı olmazsa olmaz. Arı yeryüzünde en iyi en iyi polinatördür. Ülkemizdeki kanunlara göre arı bakmak için yerleşim yerinden 200 metre dışarıda olman gerekiyor. Karadeniz tipiyse elli metre uzaklıkta olman gerekiyor. Komşular rahatsız olunca ilçe tarım müdahale ediyor. Yabancı ülkelerde yani bırakın bahçelerini balkonlarında veya çatı katlarında bakıyorlar. Onlarda tek şart var arılar ıslah edilmiş olmalı. Islah edilmiş arılar saldırgan arılar değil” diye konuştu.
“Eğitim verilmeli, devlet destekleri arttırılmalı”
Eskişehir İli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Bünyamin Yiğit, tarıma destek verildiği kadar arıcılığa da destek verilmesi gerektiğini anlatarak, “Eğitim verilmeli, devlet desteklerinin arttırılması lazım. Devlet tarıma o çok destek veriyor ve başarı maalesef yok yani. Arıcılığa destek veriliyor mu? Verilmiyor. Türkiye dünya ikincisi bal üretiminde sanırım bu yüzden verilen destek oldukça az. Bu şekilde devam edilirse Türkiye gerileyebilir. İnsanlar bir kavanoz balın fiyatını sorduğunda utanmaya başladık. Mazot desteğine ve kovan başı verilen 60 lira desteğin artmasına ihtiyacımız var. Önlemler şimdiden alınmalı. Bazı arıcılar organik ilaçlar pahalı olduğu için alamıyorlar, temiz bal üretimi gittikçe zorlaşıyor” dedi.