KOAH’ın nefes darlığı, öksürük ve balgam gibi kalıcı şikayetlerle yaşam kalitesini düşüren, ancak önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğuna değinen Doç. Dr. Bildirici, “Dünyada her 10 yetişkinden 1’i KOAH hastasıdır. Ülkemizde ise 45 yaş üzeri bireylerde KOAH sıklığı %8,8 olarak belirlenmiştir. Ancak ne yazık ki hastaların büyük bir kısmı tanı almamış durumdadır. Bu da hastalığın ilerlemesine ve yaşam kalitesinin düşmesine neden olmaktadır” dedi.
Sigara, KOAH’ın En Büyük Risk Faktörü
KOAH’ın teşhisinde nefes ölçüm testi gibi basit yöntemlerin kullanılabileceğini belirten Doç. Dr. Bildirici, hastalığın en büyük nedeninin tütün ve tütün ürünleri olduğuna dikkat çekti:
“KOAH hastalarının %80’inden fazlası sigara kullanmaktadır. Bunun yanı sıra hava kirliliği, fosil yakıtların dumanına maruziyet ve biyokütle yakıtlarının kullanımı hastalığın oluşumunda büyük bir rol oynamaktadır. İklim değişikliğiyle artan hava olayları ve orman yangınları da KOAH riskini artırmaktadır.”
Temiz Hava ve Sağlıklı Yaşam Önerisi
KOAH’ı önlemek için bireysel çabaların önemine vurgu yapan Doç. Dr. Bildirici, “Tütün ürünlerinden uzak durmak, temiz hava solumak, düzenli egzersiz yapmak ve dengeli beslenmek hastalığın önlenmesinde kritik öneme sahiptir. Ayrıca grip ve zatürre aşıları ile alevlenmelerin önüne geçmek hastalığın seyrini iyileştirebilir” dedi.
Bu yılki Dünya KOAH Günü’nün temasının “Havamızı Koruyalım, KOAH’sız Yaşayalım” olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Bildirici, vatandaşlara temiz hava için bireysel ve toplumsal duyarlılık çağrısında bulundu. “Havamızı korumak, sağlığımızı korumaktır” mesajını veren Bildirici, herkesi bu konuda önlem almaya davet etti.