Kocaeli, Asya ile Avrupa kıtalarının arasında, kritik kara ve demiryolu hatlarının kesiştiği bir konumda bulunuyor. Bu avantajlı konumu sayesinde, günümüzde Türkiye'nin ve Marmara Bölgesi'nin en önemli endüstri ve sanayi merkezlerinden birine dönüşmüştür.
Kocaeli'nin Eski İsimleri
Kocaeli'nin tarihi oldukça eski dönemlere dayanır. İlk çağlarda, Bithynia olarak bilinen bölgede kurulan kentler, zaman içinde sırasıyla Olbia, Astakos, Nicomedia, İznikmid, İzmid ve en son olarak da Kocaeli ismini almıştır. Özellikle Trakya'dan gelen Megaralıların M.Ö. 712'de İzmit Körfezi'nin güneyindeki Başiskele bölgesine yerleşmeleri ve burada Astakos adlı bir kent kurmaları, bölgenin tarihinde önemli bir dönemeç olmuştur.
Astakos halkı, M.Ö. 262 yılında bugünkü İzmit'in yer aldığı alana taşınmıştır. Kente, yıkılıncaya kadar Bitinya Krallığı'na başkentlik yapacak olan Nicomedia adı verilmiştir.
Roma ve Bizans Dönemi
Eski Roma İmparatoru Diocletian, 284 yılında Nicomedia'yı ele geçirerek bu bölgeyi Roma İmparatorluğu'nun merkezi haline getirdi. O dönemde şehir, Roma, Antakya ve İskenderiye'nin ardından dünya genelinde dördüncü en büyük kent konumuna yükseldi. Ancak, İstanbul'u imparatorluğun merkezi yapan Büyük Konstantin ve İmparator Jüstinyen'in Kadıköy-İzmit arasındaki yolu askeri gerekçelerle kapatıp ulaşımı İznik üzerinden sağlaması nedeniyle Nicomedia eski itibarını kaybetti.
Selçuklu Dönemi
Kocaeli'nin Türk yönetimine geçişi, 11. yüzyılın sonlarına, Selçuklular dönemine denk gelir. İznik, Anadolu Selçuklu Devleti'nin başkenti olurken, bu durum kentindeki önemi yükseltti.
Ne var ki, Haçlı Seferleri zamanında, Haçlı Ordusu komutanı Aleksios Komnenos'un kısa süreli işgali ile kentin, Türk hakimiyetine tamamen katılışı Orhan Bey döneminde gerçekleşti.
Selçuklu dönemi boyunca hayatta kalan eser sayısı, Haçlı Seferleri sırasındaki yağmalama nedeniyle epey azalmıştır.
Osmanlı Dönemi
Osman Bey ve onun oğlu Orhan Bey'in uç beylerinden biri olarak adını tarihe kazıyan Akçakoca, 1337 yılında Kocaeli'yi Osmanlı yerlerine ekledi. Osmanlı hükümranlığının başlamasının ardından bu yer, öncelikle İznikmid olarak adlandırıldı, sonrasında ise İzmid (İzmit) ismini aldı.
Kentin altın çağını, Kanuni Sultan Süleyman dönemi olarak kabul edilir. 19. yüzyılda İstanbul-İzmit arasında hizmet veren ve 1873 yılından itibaren Haydarpaşa-Ankara yolunda işlemeye başlayan demiryolu, Kocaeli'nin ticaretine ve sosyal hayatına canlılık getirdi.
Bu heyecan verici gelişmelerin ardından, 1888'de şehir bir özgür sancak haline geldi ve resmi ismi İzmit olarak belirlendi. Akabinde, bu toprakları fetheden Akçakoca'nın ismini onurlandırmak adına, buraya 'KOCAELİ' ismi verildi, ki bu isim 'Akçakoca'nın yurdu' anlamına gelmektedir.
Cumhuriyet Dönemi
I. Dünya Savaşı'nın yarattığı tahribata bağlı olarak bir süreliğine önemini yitirdikten sonra, İngiliz ve Yunan işgallerine uğrayan Kocaeli, Türk Orduları'nın müdahalesi ile 28 Haziran 1921'de yeniden özgürlüğüne kavuştu. Bu tarihi dönüşüm, Kocaeli'nin on iki ilçesi; Başiskele, Darıca, Dilovası, Çayırova, İzmit, Derince, Gebze, Gölcük, Karamürsel, Kandıra, Kartepe ve Körfez'e de etki etti.
Cumhuriyet'in ilanından sonra Kocaeli, Türkiye'nin en hızla sanayileşen illerinden biri oldu. Bunun başlıca nedenleri arasında İstanbul'a olan yakınlığı ve çeşitli ulaşım seçeneklerinin bulunması yer alıyordu. Sanayileşme yolculuğu, İzmit'te 1934 yılında açılan ilk kağıt üretim tesisi olan İzmit Kağıt Fabrikası ile başladı. Ardından bu tesisin büyümesi ve 1944'te ikinci selüloz ve Kağıt Fabrikası'nın açılmasıyla devam etti. SEKA tesislerinin 1954, 1957 ve 1959'da genişletilmesi sonucunda Kocaeli, Türkiye'nin önde gelen sanayi bölgelerinden biri haline geldi.
Kocaeli ile ilgili önemli bir diğer bilgi ise 30 derece meridyeninin Kocaeli'nin Köseköy ilçesinde bulunan otoyol kavşağı köprüsünden geçiyor olmasıdır. Bu nedenle tüm Türkiye saatlerini Kocaeli'deki saate göre ayarlamaktadır. Bu durum, Kocaeli'nin sadece sanayi değil aynı zamanda zamanın da merkezi olduğunu göstermektedir.