Bizans İmparatorluğu'nun önemli hükümdarlarından Justinianus dönemine (527-565) ışık tutan, tarihi bir yapı olan Justinianus Köprüsü, yüzyıllar boyunca göstermiş olduğu sağlamlıkla bugüne kadar ulaşmayı başarmıştır. Hristiyanlık tarihi ve Bizans Mimarisi açısından büyük önem taşıyan köprü, MS 558-560 yıllarında yapımına başlanmış ve zorlu çalışmalar sonucu tamamlanmıştır.
Etkileyici boyutları ile dikkat çeken bu tarihi yapı, toplamda 365 metre uzunluğa ve 9,85 metre genişliğe sahiptir. Köprünün bütüncül yapısını 12 adet kemer tamamlarken, yapının batı ve doğu uçlarında ise ilginç kalıntılar bulunmaktadır. Batı uçta belirgin bir tak izine, doğu uçta ise apsisli bir yapı kalıntısı ve köprü ile ilişkilendirilen tonozlu bir yapıya rastlanır.
Köprünün ilk zamanlarında kendine özgü spesifik bir adı olmasa da, zaman içinde halk arasında 'Pontogephyra' adıyla anılmaya başlamıştır. Latince kökenli 'pons' kelimesi aslında "köprü" anlamına gelmektedir. Ancak dönemin halkının bu detayı bilmediği düşünülerek, 'pons' kelimesini bir isim olarak algıladıkları ve böylelikle köprüyü 'Pons Köprü' anlamına gelen 'Pontogephyra' olarak nitelendirdikleri anlaşılmaktadır. Fakat bu isim zaman içerisinde dönüşüme uğrayarak 'Pentegephyra'ya (Beş Köprü) evrilmiştir. İlginç bir şekilde, yapının ne beş parçadan oluşan bir biçimi ne de beş kemerlik bir yapısı vardır.
Bizans döneminin bu görkemli eseri, 2018 yılında UNESCO Dünya Miras Geçici Listesi'ne dahil edilmiştir. Bir dönemler dünya tarihine ve kültür mirasına katkı sağlamış olan bu eser, şimdi de koruma altına alınarak gelecek nesillere aktarılmasının önemi bir kez daha vurgulanmıştır.
Justinianus Köprüsü'nün yer aldığı coğrafya, tarihi öneminin yanı sıra doğal güzellikleriyle de dikkat çeker. Sapanca Gölü'nün sularını Sakarya Nehri'ne boşaltan melankolik Çark Deresi üzerinde konumlananan bu anıtsal yapı, Erken Bizans Dönemi'nin Anadolu'daki en görkemli yapılarından biri olarak kabul görür.