Bir milleti güçlü ve müreffeh kılan, yalnızca onun sahip olduğu topraklar, ordular veya kanunlar değildir. Asıl kuvvet, milletin bireyleri arasında tesis edilen toplumsal mutabakattır. Bir devletin temeli, vatandaşlarının ortak değerler etrafında birleşmesi ve bu değerleri yaşatma iradesi göstermesiyle sağlamlaşır.
Her toplum, kendi iç dinamikleriyle bir düzen kurar. Bu düzen, yalnızca yazılı kanunlarla değil, aynı zamanda milletin vicdanında yer etmiş ahlaki kurallarla da şekillenir. Yasalar, ancak halkın onları içselleştirmesi ve yaşatmasıyla anlam kazanır. Aksi takdirde, en güçlü kanunlar bile yalnızca kağıt üzerinde kalır.
Eğer bir toplumda suçlar artar, haksızlıklar yaygınlaşır ve ahlaki değerler kaybolursa, bu durumu yalnızca kanun koyucuların veya polis kuvvetlerinin düzeltmesini beklemek büyük bir yanılgıdır. Bir milletin düzeni, yalnızca yasalarla değil, onu sahiplenen yurttaşların iradesiyle korunur. Eğer herkes birbirine karşı sorumluluk hisseder, hakka ve adalete riayet ederse, polis ve mahkemelere düşen görev asgariye iner. İşte medeni bir millet olmanın sırrı budur!
Ancak, eğer toplumsal mutabakat zayıflar, bireyler yalnızca kendi menfaatleri doğrultusunda hareket etmeye başlarsa, o zaman kaos ve kargaşa kaçınılmaz olur. Tarih göstermiştir ki, çöküşe sürüklenen milletler dış güçlerin değil, içerideki ahlaki çürümenin ve dayanışma ruhunun kaybolmasının kurbanı olmuştur. Büyük devletlerin çöküşü, silah gücüyle değil, adaletin ve ahlakın kaybolmasıyla başlamıştır.
Türk milleti, tarihin her döneminde adalet, ahlak ve dayanışma ile yükselmiştir. Bugün de bu değerleri korumak, bizlerin en kutsal görevidir. Bizler, milletimizi daima yükseltecek, medeniyet yolunda en ileriye taşıyacak mutabakatı yaşatmak zorundayız. Cumhuriyetimizin temeli, yalnızca anayasamızda değil, milletimizin vicdanında yer eden hukuk ve ahlak anlayışıdır.
O halde vazifemiz açıktır: Bu mutabakatı korumak, güçlendirmek ve onu her koşulda savunmaktır. Zira, Türkiye Cumhuriyeti ancak bu temel üzerinde ebediyen yaşayacaktır! Ki bugün hedef alınan ve ülkemizin içindeki hainlerce uygulanan da bu yukarıda belittmiş oldugum mutabakatın parçalanmasıdır.