1927 yılında, ünlü Mimar Kazım Tahsin'in kaleminden çıkan bir eser olan bu muhteşem yapı, 1976 yılına kadar Vali Konağı olarak hizmet etmiştir. Özgün ve estetik mimari yapısıyla göz kamaştıran müze binası, iki katlı olup, sağlam bir zemin üzerine kagir malzeme kullanılarak inşa edilmiştir.
Göz alıcı binamızın kuzeyinde bulunan ana girişi, mavi ve beyaz İznik çinileri ile kusursuz bir şekilde süslenmiştir. Girişin üzerinde, asma bir balkon yer almaktadır. Bu balkonun korkulukları dikkat çekici daire ve yıldız motifleri ile süslenmiştir.
Müzenin üst kat pencerelerinin hem ana gövdesi beşik kemerlidir hem de üst kısımları, birbirinden özenle seçilmiş İznik seramikleri ile kaplıdır. Bunun yanında, alt katın sade stil pencereleri dikdörtgen formludur ve denizlik tabanlarında sıra dışı kabartmalar görülmektedir. Binanın batı ve güney kısımları, tıpkı ana balkon gibi, iki adet kagir balkona ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca, binanın çatısı kırma tarzında tasarlanmış olup üzeri kiremit ile kaplıdır.
Anıtsal giriş kapısının üzerinde yer alan kitabesi, ziyaretçilerine hoş bir karşılama sunmaktadır. Bu tarihi binanın içerisinde ise, Tekirdağ ve çevresinde bulunan, tarih öncesi çağlardan günümüze kadar uzanan sürede toplanmış toplam 23 bin 901 adet değerli eser sergilenmektedir.
Her parçası ayrı bir tarih
Her bir parçası ayrı bir tarihi yansıtan bu özgün müzede, sırasıyla, 4 bin 863 adet arkeolojik eser, 17 bin 129 hazine değerinde sikke ve 1.909 adet de etnografik eser ziyaretçilerin beğenisine sunulmaktadır.