Birçok kadının son dönemde yakındığı ortak bir sorun var: beyefendiliğin soyu tükeniyor. Elbette, şöyle bir itiraz gelebilir: “Ama hanımefendilik de kalmadı!” Pek tabii, buna da geliriz. Ancak önce, şu meşhur “çığırından çıkan erkeklik” meselesine bir bakalım.
Bir zamanlar erkekler kadının önünü açar, sandalyeyi tutar, yeri geldi mi şık bir kelimeyle karşısındakini etkilerdi. Şimdi ne yapıyorlar? Telefon ekranına gömülüp “Ne yiyorsun?” diye mesaj atan bir nesilden bahsediyoruz. İçinde bulunduğumuz dönemde erkeklerin çıkma teklifleri bile öylesine ki; Tinder’daki "Merhaba" mesajına özel bir yetenek kattıklarını iddia edebiliriz belki. Yoksa o da mı fazla geldi?
Feminen tavırlara gelince, yanlış anlaşılmasın: Erkeklerin duygularını ifade edebilmesi, ağlayabilmesi veya hassas olması harika. Ancak, “her şeyi” kadının üzerine yıkmaya, ilişkideki sorumluluğun tam ortasından çekilmeye özrümüz yok! “Ne yapalım canım, çok yoğunum” diyerek karşı tarafa sonsuz sabır ve anlayış yüklenmesini beklemek beyefendilikle karıştırılmasın.
Bir de şu klasik savunma var: “Kadınlar güçlü olacağız diye çok fazla sorumluluk üstlendiler. Erkeklerin rolünü ellerinden aldılar.” Ah, ne hoş bir bahane! Kadınlar bir yandan çocuk bakıp, diğer yandan kariyer yapıp, üzerine evin yükünü sırtlayınca siz sadece "destekçi" pozisyonuna mı düştünüz? Yoksa zaten o pozisyondan çıkmaya niyetiniz hiç olmadı mı?
İşin kılıfı bu kadar yumuşatılınca, şimdiki ilişkilerde şu manzarayla karşılaşıyoruz: Kadın çabalayan, yapıştıran, toparlayan; erkek ise “Bırak ya, akışına bırak” felsefesini benimsemiş. Akışına bıraktığın o geminin kaptanı kim, belli değil.
Ama bu noktada şu da unutulmamalı: Erkeklerin beyefendiliği bir kenara bırakıp bu rahatı kendine hak görmesinin bir sebebi de toplumsal kabul. Gördük ki, çoğu erkek "Çok ince olursan yüksek beklenti yaratırsın" kaygısıyla kendini bayağı bir gevşetti. Demek ki incelik göstermek ve sorumluluk almak çok riskli bir iş!
Buradan şu sonuca varıyoruz: İlişkilerde şu “ortak emek” dengesini hatırlamanın vakti geldi. Kadınlar, erkeklerin sorumluluğunu da taşımaktan yoruldu. Erkeklerin ise bu rolü geri kazanmak için kibarlık, saygı ve şefkat kelimelerini sözlükten çıkarıp yeniden kullanmaya başlaması gerekiyor.
Ne dersiniz beyler, önce bir çiçek almakla başlayalım mı?