"Bilmem başınıza hiç geldi mi? Yaşamaktan usanıverdim bir gün apansız... Neden mi? Uygun bir sırada nedenlerden birkaçını söylerim. Saçma bulacaksınız. Evet, saçmadır! Ama bilirsiniz, bazı dönemlerde insana en saçma şey en ciddi olaydan daha dramatik gelir.”( Kemal Tahir)

Eskilerin tabiriyle “Bu seneyi de yedik.” Bir seneyi geride bırakırken ben de bu yıl iyi ki okumuşum ve iyi ki yazılmış dediğim eserlerden bahsetmek istedim.  Dışarının kalabalığından ve gerçeğin güçlü gürültüsünden edebiyata sığınıyoruz. Edebiyat benim için bir kaçış değil, çoğu zaman iş olduğu için bu yılki listem de kendi programıma göre değişti.

Yeni tanıştığım ve uzun yıllar da aynı hevesle okuyacağım Hikmet Hükümenoğlu kitapları listenin başında. En son çıkan romanı “Sonra Gözler Görür” fakat benim en beğendiğim ve detaylı incelediğim “Harika Bir Hayat” ve ardından okuduğum “Kar Kuyusu”. Harika Bir Hayat, hem modern bir Cumhuriyet romanı hem de biyografik olarak kaleme alınmış. Kısa bir Cumhuriyet tarihi okuyorsunuz. (Detaylı incelemesi diğer yazılarımla birlikte sitede mevcut.) Bu yıl severek okuduğum bir diğer eser; çağdaş Türk edebiyatından en sevdiğim yazarlardan olan Ayfer Tunç’un “Memleket Hikâyeleri” oldu. Uzun zamandır aradığım, yazarla sohbet havasında geçen, hem gerçek hem kurgu olan bu eser damağımızda Refik Halit Karay’ın Memleket Hikâyelerin’ den bir tat bırakıyor.

Bir yazarı kaç kere okuyunca anlarız toplumu? Listemde hiç yeri değişmeyecek toplumcu gerçekçi yazarlarda sıra.  Toplumun her dönem sesi olan ve toplumcu gerçekçi anlayışın da öncülerinden olan Kemal Tahir ‘in “Esir Şehrin İnsanları”. Eser geçmişten bir büyüteçle günümüze bakar gibiydi. Hani bazen bir kitap okursunuz ve bittiğinde ‘İşte, aradığım buydu!’ dersiniz.Arı Türkçesi ve harika bir kurguyla her yıl severek okunacak bir yapıt.  Yine aynı dönemlerde toplumcu edebiyatın simgelerinden Kemal Bilbaşar’ın “Cemo” adlı romanı yine yazarın diğer eserleri gibi çok başarılıydı.

Bu yılıma eşlik eden diğer bir yazar,  hem Eskişehirli olması hem de pek çok sanat dalında severek takip ettiğim Tuna Kiremitçi oldu. “Tehlikeli Şarkılar” eseri bir polisiye roman. Kiremitçi’nin müzisyen kimliği ve sürükleyici anlatımıyla bence türün başarılı örneklerinden olmuş.

Deneme türünün başarılı isimlerinden Salah Birsel’in “Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu” kitabı da bu yıl listemde yer aldı. (Evet, kitabı Pera’dan aldım, Beyoğlu’nda okudum.) Bir dönemi en iyi şekilde temsil eden eserlerden biri. Anında Beyoğlu’na çıkıyoruz ve dönemin edebiyat çevresi ile aynı masaya oturuyoruz, başlıyoruz yazın dünyasının vaziyetini konuşmaya.

Ve Everest Yayınlarının yeni kapaklarıyla baskı yapan Vüsat o. Bener’in öykü serisi bu yıl yazarla yeniden tanışmamı sağladı.   

Kaç kitapla âlim olunur bilemeyiz ama edebiyat iyi ki var.  Bizi bir yerlerden dinleyen, neler olduğunu ve olacağını anlatan yazarlar var. İyi ki varlar ki bir düş bulutu içinde onlarla

“gürültüsüz” yaşayabiliyoruz.

Yeni yılınız bütün yılların en iyisi olsun.