Bundan böyle yazılarımla sizlerle olacağım. Başta Eskişehir’imizin olmak üzere ülkemizin güncel konularını sorunlarını ve güzelliklerini birlikte değerlendireceğiz. Sizlere bildiklerinizi başka bir pencereden göstermek, bilmediklerinizden haberdar etmek yazılarımın başlıca hedefi olacak.
Kıymetli okurlar, gündeme getirilmesini istediğiniz konuları benimle paylaşmaktan lütfen çekinmeyin, sesiniz olmaktan büyük mutluluk duyacağım. E-posta adresimden bana ulaşabilirsiniz. Sorunlardan çok güzelliklerde buluşmak ümidiyle başlayalım…
Bomba Nerede Patladı?
İstanbul’da İstiklal Caddesi'nde 13 Kasım 2022 tarihinde meydana gelen terör saldırısı hala gündemdeki yerini koruyor. Ne yazık ki, olay neticesinde 6 vatandaşımızı kaybettik, 81 kişi ise yaralandı. Hayatını yitiren vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına baş sağlığı, yaralılara acil şifalar diliyorum.
Yetkililer, patlamayı eli kanlı terör örgütü PKK’nın ve örgüt mensubu Suriye uyruklu bir teröristin gerçekleştirdiğini açıkladılar. Patlamanın ardından, Kahraman Türk Polisinin geniş çaplı soruşturması ve başarılı operasyonları ile bombayı yerleştiren kadın terörist ve irtibatlı örgüt üyeleri kıskıvrak yakalandı. Diğer yandan, RTÜK de geçici yayın yasağı getirildiğini duyurdu. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ise provokatif paylaşımların yayılmaması ve dezenformasyona yol açmaması amacıyla bant daraltması uygulayarak, bazı sosyal medya platformları için erişime kısıtlama getirdi. Kısıtlama gece saatlerine kadar devam etti ve sonrasında kaldırıldı, erişim normale döndü.
Bu tür kısıtlama kararları devletlerin ancak belirli ve çok zorunlu durumlarda uyguladığı tedbirlerden biri. Bu çok hassas uygulama, yaratacağı hoşnutsuzluk ve rahatsızlıktan dolayı, daha büyük bir toplumsal faydanın sağlandığından emin olunduğunda gündeme gelen bir tedbirdir. Terör örgütleri bu tür terör eylemlerini gerçekleştirirken topluma korku salarak, halkta bıkkınlık ve yılgınlık duygusu oluşturup, vatandaşın devlete olan güvenini sarsmayı ve kaos ortamı yaratmayı amaçlar. Bomba, İstanbul’un kalbi diyebileceğimiz en kalabalık, tarihi, turistik bir caddesinde patlatıldı.
Terör eyleminin gerçekleştirildiği yerin önemi ve kalabalık bir saatin seçilmesi, büyük bir etki yaratma amacıyla gerçekleştirildiğinin en açık göstergesi. Terör örgütünün böyle bir amacı olduğu aşikârken, terör eyleminin ardından BTK’nın aldığı erişim kısıtlaması kararı, Türkiye’nin tamamında sosyal medya platformlarına erişimde mağduriyet yaşanmasına neden oldu. Bomba sanki sadece İstiklal caddesine değil Türkiye’nin internet erişim ağının üzerine atılmış gibi bir etki oluşturdu.
BTK, sosyal medyaya erişim kısıtlamasının sebebini, “provokatif paylaşımların yayılmaması ve dezenformasyona yol açmaması amacıyla” olarak açıklamıştı. Ancak bu kısıtlama, provakatör hesapları sadece belli bir süre için engelleyebildi. Erişimin yaklaşık 9 saat sonra normale dönmesi ile bu tür asılsız paylaşımlar için uygun zemin yeniden oluşmuş oldu. Nitekim Emniyet birimleri provokatif içerikli paylaşımlarda bulunduğu değerlendirilen 25 hesap kullanıcısını tespit ettiğini ve ilgili makamlara gönderdiğini açıkladı. Dolayısı ile BTK bu durumu engelleyebilmekten ziyade ne yazık ki sadece geciktirmiş oldu.
Ayrıca artık birçok kişi, özellikle Z kuşağı bu tür kısıtlamaları aşmanın (VPN kullanmak gibi) teknik yöntemlerinden haberdar. Siz ne kadar sınırlandırma koysanız da, aşmak isteyen günümüzün teknoloji çağında bunu aşmanın bir yolunu buluyor. Hatta BTK’nın kendisinin erişimin sınırlı olduğu saatlerde, kısıtlamanın getirildiği platformlardan biri olan Twitter’dan Taksim’deki patlama ile ilgili taziye mesajı yayınlaması, sosyal medyada BTK da mı VPN kullanıyor sorusunu gündeme getirdi. Bir diğer husus da, sosyal medya erişim kısıtlamasının sadece Instagram, Twitter, Tiktok, Youtube ve Facebook ile sınırlı kalması. Oysa daha birçok sosyal medya ağı var ve her geçen gün bir yenisi daha internet dünyasına katılıyor. Özellikle gençler arasında çok popüler olan Reddit ve iş dünyasının aktif kullandığı LinkedIn, o gün kısıtlama getirilmeyen sosyal medya ağlarından bir kaçı ve ben dahil olmak üzere birçok kişi gündemi oradan takip etti.
Getirilen erişim engeli, çok sayıdaki ve her geçen gün artan sosyal medya platformları nedeniyle, artık uygulaması çok anlamlı ve etkili bir yöntemmiş gibi görünmüyor. Uygulamanın yarattığı etki ve amaçlanan sonucu dikkate alındığında, düşünülebilecek başka uygun seçeneklerin de olduğu görülüyor. Gerçekleştirilen bu ve benzeri terör eylemleri sonrasında, Türkiye genelinde bir sosyal medya erişim kısıtlaması uygulanması yerine, provokatif ve asılsız paylaşımların engellenmesi, bu paylaşımları yapan odakların tespiti ve yargının önüne çıkarılması, direkt olarak soruna ve sorun yaratanlara yönelik daha etkili nokta atışı çözümlerden biri olarak öne çıkıyor.
Zaten hâlihazırda Türk Polis Teşkilatının Siber Güvenlik ve Bilgi İşlem birimleri, bu operasyonları son derece başarılı bir şekilde ifa etmekteler. Sosyal medya üzerinden asılsız haber yayarak, halkı yanlış yönlendiren ve kışkırtma amaçlı paylaşımları yapan kişiler adreslerinden tespit edilip süratle yargı önüne çıkarılıyor. Bu konuda Polisiye tedbirler, son derece başarılı ve süreci kontrol etmekte şimdilik yeterli görünüyor.