Online müzik platformları çıktığından beri biz yeteneğinin farkında olup fırsat bulamayan pek çok müzisyenle tanıştık. İyi ki de tanıştık…
Çünkü onlar sayesinde yeteneği olsa da farkında olmayan hemen hemen herkes cesaretlenmeye başladı. Birilerinin birilerini keşfetme hikayesi 90larda kaldı. Artık o ütopik ya da hüzünlü hikayelerin yerini modern sanatın cesur temsilcileri aldı.
Bu sayıda onlardan biriyle kesişti yolumuz, dürüst davranayım benim tarzım olmadığı halde Oğuzcan’ı dinlemekten keyif aldım.
Çok genç, 1991 doğumlu ama çok yetenekli. Pek çok müzik grubunda pek çok sanatçıyla da enstrümanist olarak çalışmış ve çalışıyor. Müzik öğretmeni olmak ona yetmemiş ve müziği hayatının her alanına dahil etmiş. Gelin hikayesini kendisinden de kısaca dinleyelim…
“13 yaşında babamın bana bağlama ile müziğe başlamamı önermesi ve benim o yaşlarda pek türkülere hevesli olmamam nedeniyle bana bir gitar almasıyla başladı müzik hayatım. Daha sonrasında lisede okulun müzik gruplarına girmek için heves ederek üzerine daha çok yoğunlaştığım üniversitesi zamanlarımda sahneye çıkarak İlk harçlıklarımı kazanmaya başlamam ile bu süreç devam etti. Şarkılarımın söz ve müziği bana ait. Spesifik bir durumdan ya da bir insandan etkilendiğimi söyleyemem. Genelde zamansız ve alakasız yerlerde aklıma sözler ve melodi gelir. Ses kaydı alırım. Daha sonra piyano başına geçip melodiyi ve şarkı trafiğini belirlerim ve sözleri düzeltir eksik olan yerlerini tamamlarım. Şarkıları yayınlanmadan önce bana yaptığım şarkıların bir kişi tarafından bile dinlenmeyeceğini söyleseler yine yapardım herhalde. Çünkü başlangıç evresinden stüdyoda olan çalışmalar ve bitişe kadar gelen zamanda bu yolculuğun her evresinden keyif alıyorum.”
Ben onu Avrupa turnesinde yakaladım, o kadar yoğun ki inanın Oğuzcan’ı Instagram’da takip edemedim. Biraz kıskanmış da olabilirim. Çünkü en güzel mevsiminde Avrupa’nın en güzel şehirlerinde müziği ve heyecanıyla vakit geçiriyor. Fırsat buldukça bana döndü kısa kısa anlattı, Oğuzcan şimdi ne olacak dedim, biraz da hedeflerini dinledim…
“Hedefim bir sonraki parçaların daha güzel olması tabi ve bu yolculukta öğrendiklerim deneyimlediklerimle beraber üzerine katarak ilerlemek. Beklentimi düşük tutuyorum ama birçok insan tarafından dinlenmek beğenilmek hatta eleştirileri dinlemek beni daha çok keyiflendirecektir elbette. Keyif aldığım hobim olan şeyin mesleğim olması ve bununla hayatımı devam ettiriyor olmam beni şanslı hissettiriyor. Şimdi yayınladığımız albümden sonra yeni şarkılar için tekrar stüdyo sürecine girmeye hazırlanıyoruz. Umarım sonraki süreçlerde hem beni tatmin eden hem daha fazla dinleyici kitlesine ulaşabileceğim çalışmaları devam ettiriyor olurum. Bununla yetinmeyeceğimi bildiğim için de kendimi her açıdan geliştirmeye ve hedef kitlemi büyütmeye çalışıyorum. Her kulaklıkta her platformda insanlara ulaşmayı çok seviyorum.”
Biz kahve ve kruvasan kokusunu Facetime’dan birbirimize iletmeye çalışırken, kışın içinizi ısıtacak şarkıları size tatlı samimi bir ortamda ulaştırmaya çalıştık. 2024’e az kalan şu günlerde yeni bir melodi ile duygularınıza erişmek istiyorsanız işte karşınızda Oğuzcan Oymak…
Kendinizden çok şey bulabileceğinize kendi adıma eminim.
Şimdiden mutlu ve sağlıklı bir 2024 diliyorum. Yeni yılda yeni notalar hayatınıza dahil olsun…