Bir taşınmaz beğendiniz, satın alacaksınız veya kiralayacaksınız. Emlak danışmanı veya sahibi ile görüşüp anlaştınız. Sizden kapora talep ediliyor ve kapora da verdiniz.
Ancak olumsuz sebeplerden dolayı taşınmazı almaktan vazgeçtiniz ve ödediğiniz kaporayı geri alamadınız.
Peki, kapora mı verdiniz, cayma parası mı verdiniz? Verilen paranın ne için verildiğinin ispatlanabilmesi için belgelendirilmesi gerekir.
Bu makalemde kapora ve cayma parası nedir, ne için, kime verilir? Kısaca bu hususta hukuki haklarınız nelerdir? Bunu açıklamaya çalışacağım.
Borçlar Kanununun 177. Maddesine göre bağlanma parası (kapora, pey akçesi) tarif edilmiştir.
A. Bağlanma parası
MADDE 177- Sözleşme yapılırken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar para, cayma parası olarak değil sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılır.
Aksine sözleşme veya yerel âdet olmadıkça, bağlanma parası esas alacaktan düşülür.
Bu maddeye göre mülk alımından vazgeçilirse bağlanma parası iade edilir eğer sözleşme sonrası alım satım gerçekleşmiş ise verilen paradan düşülür. Bağlanma parası (kapora) cayma parası değildir.
Cayma parası Borçlar Kanununda ayrı bir madde olarak ifade edilmiştir.
B. Cayma parası
MADDE 178- Cayma parası kararlaştırılmışsa, taraflardan her biri sözleşmeden caymaya yetkili sayılır; bu durumda parayı vermiş olan cayarsa verdiğini bırakır; almış olan cayarsa aldığının iki katını geri verir.
Yapılan sözleşmede var olması ve belgelendirilmesi halinde cayma parası hususu hukuki bir değer kazanır. Cayma parasını banka kanalı ile açıklama yazıp göndermeniz sözleşmeye bağlı olarak belgelendirmenize olanak sağlayacaktır.
Bağlanma parası ve cayma parası hakkında verilen bazı Yargıtay kararları doğrultusunda, yukarıdaki maddelerin daha iyi anlaşılmasını ve hukuki haklarınızın neler olması gerektiğini daha iyi anlayabilirsiniz.
Yargıtay kararları.
(Yargıtay Kararları sonuç bölümleri kısa olarak özetlenmiştir.)
Bağlanma Parası (Kapora, pey akçesi)
Davacının ödediği paranın açıkça cayma tazminatı olduğu kanıtlanmamıştır. Akit feshedildiğine göre pey akçesinin iadesi gerekir. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2016/23841 K. 2019/6082 T. 13.5.2019)
**
Yapılan sözleşme kapsamında ödenen paranın cayma tazminatı olduğu şart edilmedikçe kapora, pey akçesi gibi verilen paraların iadesi gerektiği, davaya konu sözleşmede ödenen paranın pey akçesi olarak ödendiğinin anlaşıldığı, davacının paranın iadesini talep edebileceği gerekçesiyle.... hükmün onanmasına. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi E. 2016/4403 K. 2016/15392 T. 1.12.2016)
**
Davacı sözleşme kapsamında verdiği bağlanma parasını davalı masraflarının karşılığı olduğunu belirtip geri ödememiştir. İlgili hukuk mahkemesi "verilen paranın cayma parası değil, bağlanma parası olduğuna ve iade edilmesine” karar vermiştir. Davalı karara karşı istinaf mahkemesine itiraz etmiş. İstinaf mahkemesi kararı onamış konu Yargıtay’a taşınmıştır.
Yargıtay dairesi, davalının iddia ettiği hususlara ilişkin delillerin toplanmaması ve bu konuda hüküm kurulmaması nedeniyle bozma kararı vermiştir. (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi E. 2017/4080 K. 2018/4534 T. 26.9.2018)
(Davalı zarar ettiğini iddia ediyorsa bunu belgelendirmesi gerekir. Zararın tahsili amacıyla ayrıca bir dava açılması gerektiğini düşünüyorum. 177. Maddede zararın bağlanma parasından düşüleceği hususunda bir düzenleme bulunmamaktadır.)
Cayma Parası
Davacının davalı hesabına yatırdığı paranın pey akçesi olmadığı, cayma akçesi olarak verildiğinin davalı tarafından ispatlanması gerekir. Davacının ödediği paranın açıkça cayma bedeli olduğu kanıtlanmamıştır. Sözleşme bozulduğuna göre pey akçesinin iadesi gerekir. (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2015/23142 K. 2017/8543 T. 25.9.2017)
(Yapılan sözleşmelerde, ödenen/ödenecek paranın cayma bedeli olduğu, hangi nedenlerden dolayı iade edilmeyeceği belirtilmelidir. Burada kusurlu olan tarafın kusurunu karşı taraf ispat etmelidir.)
**
Taşınmaz alımı için havale edilen 2.500 TL’nin kapora olarak verildiğini davalı tarafından davacının ispatlaması gerektiği ve buna dair herhangi bir delil sunmadığı gerekçesiyle mahkeme kapora istemin reddine karar vermiştir. Borçlar Kanununun 177.maddesine göre; “Sözleşme yapılırken bir kimsenin vermiş olduğu bir miktar para, cayma parası olarak değil sözleşmenin yapıldığına kanıt olarak verilmiş sayılır. Aksine sözleşme veya yerel âdet olmadıkça, bağlanma parası esas alacaktan düşülür.” denilmiştir. Bu halde havale edilen bedelin bağlanma parası olarak gönderildiğinin kabulü gerekirken yazılı şekilde kapora isteminin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.” (Yargıtay 13. Hukuk Dairesi E. 2015/30990 K. 2018/135 T. 16.1.2018)
**
...davacı tarafından davalıya ödeme yapılan banka havale dekontunda belirtilen 30.000 TL'nin cayma parası olmadığı, davalının tahsil ettiği paranın cayma parası olduğunu yazılı delille kanıtlayamadığı, bu sebeple de sözleşmenin yerine getirilmemesindeki kusurun sonuca etkisi bulunmadığı, davacının ödediği paranın iadesini istemekte haklı olduğu gerekçeleriyle davanın kabulüne, davalının icra takibine itirazının 30.000 TL'ye takip tarihinden itibaren işleyecek %11,75 yıllık ve talebi aşmamak üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanacak şekilde iptaline, takibin devamına, alacak likit olduğundan hükmolunan tutarın %20'si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, karar davalı şirket yetkilisi tarafından temyiz edilmiştir. SONUÇ: Kararın Onamasına (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi E. 2015/12526 K. 2016/3207 T. 26.2.2016)
---
Geçenlerde Mardin’den okuyucum bir emlak danışmanı bana ulaştı. İnşaatı devam eden bir binadan daire satışına aracılık etmiş ve alıcı ile yaptığı sözleşmede daire mutfak dolaplarının yapılı olarak teslim edileceğini belirtmiş. Daireler bitmiş ancak mutfak dolapları yapılmamış. Yapım şirketi ise inşa ettiği dairelerin mutfak dolaplarını yapmadan sattığını ve mutfakların alacak kişilerin zevkine göre kendileri yaptıracağını söylemiş. Ortada bir sözleşme var ve emlak işletmesi tarafından dairenin mutfak dolapları yapılmış olarak alıcıya teslim edileceği yazılı olarak beyan edilmiş.
Sözleşme yapmak ciddi bir iştir. Artık bu konu mahkemede çözülecektir.
Satın almak istediğiniz bir mülk için muhtemelen sözleşme yapıyorsunuzdur. Sözleşme içeriği anlaşılır olmalı ve eksik bir husus bırakılmamalıdır. Eğer sözleşmede anlaşılamayan bir husus sözle açıklanmaya çalışılıyorsa o sözlerin aynı şekilde sözleşmeye eklenmesini sağlayın.
Sözleşmeyi imzalamadan önce mutlaka okuyun, gerekirse avukatınıza gösterin. Sözleşmenin bir örneğini de almayı unutmayın.
Sözleşme yapmadan kapora veya cayma parası vermeyin. Kapora İBAN üzerinden ve ne için gönderildiği mutlaka yazılmalıdır. Kapora veya cayma akçesini emlak sahibine gönderin.
Kapora veya cayma parasının emlak sahibine gönderilmesine bazı emlak işletmeleri itiraz edecektir. Alıcı ve satıcı arasında anlaşmazlık çıkması halinde açılacak davalarda alıcı ve satıcı taraf olacaktır. Aracı konumda olan emlak işletmeleri sadece hizmet bedeli konusunda taraf olabilir.
Zaman aşımı.
Taşınmaz işlemleri hakkında yaptığınız her işlemi belgelendirin. Bu belgeler sizi yaşanacak olumsuz durumlara karşı koruyacak ve savunacak hukuki deliller olacaktır. Bu belgeleri 5 yıl süre ile saklamanızı öneriyorum. Bu tür davalarda zaman aşımı 5 yıldır.
Bu hususlarda mağdur olduğunuzu düşünüyorsanız elinizdeki belgeler ile birlikte avukatınızdan hukuki destek almanızı önerebilirim.